El.. Hâl.. İlâh.. Allah.. Yaşamın gece karanlığında geçen uzun dönemleri vardır. Bu zamanlarda seninledir şifâ melekleri. Sen hâlin, vaktin bilinmez sanırken onlar bilirler, gelirler, görürler. O melekler ki ışıktan yapılma
Yaşamın bir çocuğun mağduriyet hikâyesi olarak kalmamalı. Masum kalabilmek için, hareketsizliğini mağduriyet etiketiyle yaşama sunan çocuk zihninin tuzağıdır bu. Nedir bu tuzak; harekete geçmekten, risk almaktan, birşeylere sahip olmaktan, çünkü
Yaşamak, yaşam sevincini öldürmeye teşebbüs eden yapaylığa meydan okumak değil de nedir? İzlerin kapattığı gerçekliği görmeye cesaretle, o izleri oturdukları yerden kaldırıp dansa davet etmedikçe, kendini hangi izin, hangi etkinin
Perdeleri aç, bırak güneş içeriye girsin. Uğruna kendini unuttuklarını boşaltmadan kıramazsın zincirlerini. Dans etmeyi unuttun, parmaklarındaki şifayı görmezden geldin, sevişmeyi neredeyse hiç hatırlamamayı yeğledin, aşkı yaşamayı ayıp saydın, mahremiyetini bir
Güçlerini korumak için “zevklerin ve renklerin dışında bir yerde kalmalıyım” inancıyla, içlerinde ıssız adalarca yalnızlığa açılan insanlar; vitiligo rahatsızlığını deneyimleyenler. Vitiligo yaşayan insanların nefes alışkanlıklarında dikkatimi çeken, ait olamama korkusu
“Umutsuzluk boşluğuna doldurulan taşlaşmış çaresizlik.” Umudun tarlasına, çaresizlik tohumu ekilir mi? Bana böbrek rahatsızlığı çekenlerin kendilerine sormaları gereken soru nedir diye sorduğunuzda verdiğim cevap bu. Anne karnına ilk düştüğümüz andan
Panik atak, benim deyimimle “İçinden geçilmeyen acının şimdinin boşluğunu doldurması.” Zamanında acının doldurulmadığı boşlukları, acı korkusu doldurur. Panik atak rahatsızlığı olan danışanlarımın bastırılmış korkularını yüzeye çıkarmak, onlarla yüzleşmek yerine o
İnce tül bir perde var; Yetenekleri yapıcı ya da yıkıcı olarak kullanmak arasında. Aynı yetiyle kendinize ve hayata hizmet etmek ya da kendinize ve hayata saldırmak arasında. Odaklılık, titizlik, pratiklik,
Batmışsın, çıkmışsın, belki de yara bere içindesin, yorgunsun, uzun bir yolun belki de sonundasın. Çıkış yolu aramaktan ve bulamamaktan, her seferinde aynı durumla karşılaşmaktan, benzer insanlarla benzer problemleri yaşamaktan yılmışsın.
Yaşamın doğasında gerçek ve gerçek olmayan arasında gelgit olmaz. Birşey ya gerçektir ya da gerçek değildir (illüzyon). Zihin gerçek olanı kabul etmemek, bir nevi egoyu tanrı kılmak amacıyla gerçeğin üzerini