Nasıl kullanıldığıyla ilgili olarak insanın irade ve yetkinliğinin ifadesi olan en öğretici enerji formu. Para, korkunun veya güvenin yetişkinin cebindeki ve eylemindeki ifadesidir. Yani hayat gibi, hem durağanlığın hem de akışın dengesidir. İçeride bir durağanlığı yani kendinden eminliği, dışarıda ise sürekli bir akışkanlığı, eylemi ve birey her neyi yapıyorsa kopmadan, kaçmadan, düşmeden ve uçmadan ne yaptığının farkında olmayı ifade eder. Bireyin, neyi nasıl yaptığının farkında olmasının, durduğu yeri bilmesinin, tüm kuralllardan azade kendini disipline edebilmesinin ölçütüdür.
Burada farkında olmak deyiminin alt metni çok geniş bir alanı kapsar. Bu, temel anlamda bireyin neyi irade ettiği ya da edemediği yönündedir. Dolayısıyla para, elinizde ne kadar olduğunun önemi olmaksızın sizin güçlendirdiğiniz ya da gücünü kırdığınız bir enerji formudur. Siz, onun sizi güçlendirdiği ya da gücünüzü kırdığı inancındaysanız, iradenizin ve o iradeyle neler yapabildiğinizin farkında değilsinizdir. Ya siz onu hiç olamayacağı bir role, sizi yönetme görevine atarsınız ya da hayatınızın sorumluluğunu gerçekten elinize aldığınızda onun hayatınıza doğal rolüyle girmesine izin verirsiniz; akışınızın aracı olmasına.
Bunu yaparken deltaya su taşıyan nehirden, organlara oksijeni taşıyan kandan ilham alabilirsiniz. Bizler araçlarımızı, doğadan ilham alarak ortaya çıkaran varlıklarız. Ancak yaşamımızın ilk ilhamı, kendimizle ilgili ilk kararları verdiğimiz zaman ortaya çıkar ve yaşamlarımızı bu ilhamla yaratırız. İleri yaşlardaki irademizi ortaya koyma halini, ilk olarak ebeveynlerimize nasıl göründüğümüz, onlardan kendimizle ilgili neleri duyduğumuz ve yaptıklarımızla ilgili hangi geri bildirimleri aldığımız belirler. Kim olmak istediğimizi onların geri bildirimlerine göre seçeriz. Ebeveynlerimiz hakiki iradenin farkında olmayıp bize bunu aktaracak güçte değillerse, bizler neyin bizden daha önemli ve yaşamsal olduğunu görmek, bilmek, deneyimlemek isteriz.
Böylece kulağımızda sürekli dönüp duran daha önemli ve yaşamsal olan şeyi, hayatımızın yöneticisi olarak kodlarız. Bizi yöneten paraysa, onu hem ister hem de ondan çekiniriz. Tıpkı ebeveynimize duyduğumuz önem açlığı gibi; paraya “beni önemse, önemset” mesajını veririz. Ya da sürekli harcamaya yönelik çalışıyorsanız, “beni harcadın, ben de seni harcayabilirim” demektesinizdir. Oysa harcanan sizin vaktiniz ve nakdinizdir. Sürekli parayı artırmaya ve onu beslemeye yönelik ihtiyaç da, ebeveyninize “beni besle, güvende hissettir” ifadenizden başka bir şey değildir. Belki de ebeveyniniz tarafından büyütülmüş olma doğanızla barış içinde değilsinizdir. Bu kez de hala ebeveyninizin bakımına ihtiyaç duyma hali altyapısında, kimseye ihtiyacım yok görüntüsü yaratırsınız. Eğer öyleyse borç hali sizi çok korkutmasına rağmen borçlarınız vardır.
Çocukluk geride kalır, ancak şimdide ehil olma hali yetişkinlikle ilgilidir. Aracı kullanmak için ehliyet gerekir, fakat aracı kullanan ehliyet değildir. Parayla ilgili ifadeleriniz çocukluk ihtiyaçlarınızın bugünkü vechesidir. Para, bu anlamda en özel öğretmenlerden biridir. Siz doğru kullanırsanız büyümek, gelişmek ve katkı sağlamak için çok güzel bir araçtır. Asıl önemli ve yaşamsal olanın yolunda katkısı, bolluk ve bereketi daim olsun.