Her kız çocuğunun Tanrısallığını babasının gözünden görmeye hakkı ve doğal olarak ihtiyacı vardır.
Erkek çocuk için durum görece daha kolaydır, çünkü o karşı cinsin kucağına doğar.
Erkek tökezlemez bu yüzden, o karşıda durmayı, bir şekilde devam etmeyi öyle ya da böyle bilir. Kadın bilmez karşıda durmayı, aynılaşmayı bilinçsizce seçmesi bundandır.
Bu yüzden nadir birlikteliktir başarılı ve disiplinli kadın ile güçlü erkeğin birlikteliği. Kadın tökezlememek için vazgeçer kadınlığından, yalnızlığı alışılır hale getirir.
Ve nadir görülür, güçlü erkeğin yanındaki kadının kendini aşabildiği. Bu kez yalnızlık değilse de yalınlık feda edilir tökezlememek uğruna.
Bu yüzdendir kadının abartılı istekleri ile istemekten kaçınması arasındaki sıkışıklığı. Bu yüzdendir varlığının içindeki yokluğu değilse de yoksunluğu.
Çünkü her kadının doğal hakkı ve elbette ihtiyacıdır kendi ışığını karşı cinsin gözlerinde görmek.
Bu yüzden rahmi kanserleşir, bu yüzden memesini kaybeder kadın.
Kadının anne olmadan önce kadın olmaya ihtiyacı vardır. O hemcinsinin kucağına düştüğünde anne olmayı öğrenir ondan. Oysa onun önce kadın olmaya, babasının gözünden ışığının keşfedilmesine ihtiyacı vardır.
Peki vakit bugünse nasıl olacak dediğini duyuyorum; denge prensipleri zaman-mekan tanımaz, her an her şey senin içinde dönüştükçe dışında da dönüşür. Birlikte olmanın hazzına varmak için önce kendi içindeki ikiliğin dengesine kavuşmalısın.